
Hiç çalışmakta zorlanan ya da yeterince verim alamadığınız bir elektronik cihaza kızıp fırlatmak istediğiniz oldu mu? Ya da bunu yapan birini gördünüz mü?
İnsanlarla teknoloji arasındaki ilişki zaman zaman karışık bir hal alabiliyor. Öte yandan yapay zekânın hayatımıza girmesi, onunla nasıl iletişim kurmamız gerektiği sorunsalını da gündeme getiriyor.
Bir robotla konuşabilmek artık ne hayal ne de zor. Bu durum bilim kurgudan çıkıp realiteye dönüşeli artık epey bir zaman oluyor. Facebook’un Messenger’ı, Apple’ın Siri’si, Amazon’un Alexa’sı ve şimdi de Google sayesinde diyalog kurabileceğimiz robotlar artık her yerdeler.
Peki, onlara nasıl davranacağız? Ya da nasıl davrandığımız önemli mi?
Onlara Kaba Davranırsak Botlar Umursar mı?
Bu konuyu neden tartışıyoruz? Acaba kaba davranışa maruz kalmaları botları nasıl etkiler?
Doğrusunu söylemek gerekirse hiç umurlarında olmaz hatta olamaz. Duyguları zaten yoktur. Sizin söylediğiniz sözler veya yazdığınız mesajlar onlar için algoritmalarla işlemeleri gereken girdilerdir sadece. Özetle ne kadar kaba olursak olalım bir chatbotun duygularını incitme imkânımız yoktur.

Fakat kaba sözleri tespit edip bunlara karşı önlem alan botlar da mevcut. Bunlardan bir tanesi de hava durumu ile ilgili uzmanlaşmış olan chatbotumuz Poncho. Eğer Poncho’ya kaba davranırsanız sizi uyarıyor. Eğer bu davranışınızı sürdürür ve uygunsuz sözcükler kullanmaya devam ederseniz kendisini 24 saat sessize alıp bu süre içerisinde sizinle olan iletişimini kesiyor.
Öte yandan botlara karşı kaba olmanın insanlara karşı da kaba olmak anlamına gelip gelmediği ise Robot etiği alanında çokça gündemde olan bir konu.
Her ne kadar botların duyguları olmasa da MIT’de İnsan-Robot İlişkileri ve Robot Etiği üzerine uzman olan Kate Darling sanal asistanlara karşı olan tutumumuzun kişiliğimiz hakkında ipucu verdiğini düşünüyor.
Şöyle açıklıyor durumu Kate Darling;
“Aslında, insanların robotlara karşı olan tavırları ve gerçek karakterleri arasında bir ilişki olduğunu ortaya çıkartan bir takım araştırmalar yaptık. Neticede bu durum ister istemez size bir takım ipuçları sağlıyor. Örneğin yeni çıkmaya başladığınız birisini düşünün. Bir yerde oturup bir şeyler içiyorsunuz. Bu kişi size karşı kibar fakat garsona karşı kaba davransa ne düşünürdünüz?
Çocuklarda Durum Nasıl?- Bilim İnsanları Uyarıyor
NTV’den edindiğimiz bir habere göre –bizden duymuş olmayın ama onlar da Hürriyet’den almışlar-

ABD’nin Utah eyaletinde yer alan Brigham Young Üniversitesi,
Siri, Aexa ve Google Assistant gibi dijital asistanları emir kipiyle
kullanmanın cocuklar ve yetişkinler üzerindeki etkilerini araştırdı.
Meksika’nın Cancun şehrinde düzenlenen Bilgi Sistemleri Konferansı’nda sunulan
araştırmada, dijital asistanları yönetirken kaba bir tavır takınmanın ve
teşekkür etmemenin yetişkinlerin sosyal yaşantılarına olumsuz etkide
bulunmadığı ancak çocuklarda ters etki yarattığı ortaya çıktı. Buna göre
dijital asistanına kaba bir dille hitap eden yetişkinler geri kalan
hayatlarında daha az kibar hale dönüşmezken, çocuklar bu kaba tavrı
hayatlarının ‘normali’ haline getirebilir.
ABD’de 274 yetişkinle yürütülen araştırma, dijital
asistanları kullanmanın “henüz’ yetişkinleri kabalaştırmadığını ancak
buyurgan bir dille Siri ve Alexa’yı istek yağmuruna tutan çocukların bir gün
büyüyeceği ve ‘teşekkür etmeyen insanlar’ olarak yetişecekleri konusunda
uyarıyor.
Uzmanlar, bu durumu çocukların dijital asistanlara kimlik yüklemeye
yetişkinlerden daha meyilli olmasıyla açıklıyor. Yetişkinler ise sadece talimat
verdikleri ‘robotların’ hâlihazırda duyguları algılayamadığının bilincinde.
Google ve diğer dijital asistan üreticileri durumun farkına varmış olacak ki,
yeni robotların birçoğunda iletişime geçtikleri çocuklara teşekkür etme ve
güzel sözler söyleme özellikleri bulunuyor. Uzmanlar, dijital asistanlara
talimat verirken ‘lütfen’ kelimesinin kullanılması ve teşekkür edilmesinin
önemine dikkat çekiyor.